HotWaterMusiC

pardon me, you got light?

2/21/09

üzerinegemliknotlar vol.2

@180209


serkeş, hodbin, hodfüruş, hodendiş, şikemperver-kampta risalelerden öğrendiğim kelimeler- hayatımdan uzakta geçirmek üzere olduğum dördüncü günün son demleri...kitap okumaya, aydınlanmaya, entelliğin dayanılmaz hafifliğine duyduğum ilk günkü hevesten çok şey eksildi.-bokunu çıkarmamak gerekiyormuş vesselam-. programın ilk iki gününde gerçekten sıkılmadan altı saate yakın kitap okuyordum, ne mesuttum bir bilinse! zira-organize işler, tolga çevik, her cümlede kullanılan bağlaç- devam eden günlerde içimden gelen entellik hevesinin yerini hevesdışı bir zorlama aldı. şöyle ki okuma saatlerinde kitap okumam gerektiği için okumaya başlamıştım. dolayısı ile, heves körelmesine mağruz bıraktım kendimi. ama varsın olsun, okul döneminde 1aylık bir periyotta okuyamayacağım kadar kitap okudum.-enaniyet de dizboyu, estağfirullahelazimvenetubiileyk-

@kitap dışında başka şeyler de yapıldı, tabi ki. söz gelimi, ilk günden Gemlik Kız Meslek Lisesi'nin yeri tespit edildi, ve gözetlemeye tabi tutuldu. Kızların çıkış saatine yakın, okul çıkış kapısının karşısındaki beyaz beton elektrik direğine omuzlar yaslandı, sigaralar yakıldı, havadaki azota karışan duman eşliğinde kızlar kesildi. beklenen sonuç elde edildiği için, hiçbir üzüntü duyulmadan sahile inilip, pet bardakta 50kuruşluk demli bir çay ve yine sigara eşliğinde keyifler çatıldı.


@hayata her iki dedesi de vefat ettikten sonra gelen, dolayısı ile dedesinin sırtına binip trtdeki western kuşaklarını aratmayacak bir tarzda kovboyculuk oynayamayan BEN, yaşlı amcaların uğrak yeri olan, ülke sorunlarının tartışılıp öneriler sunulduğu bir kıraathane buldu. İstisnasız, hergünün öğlen ve akşam vakitlerinde yemek zorunda olduğu, aksi takdirde aç kalacağı yemeklerden sonra, o kıraathaneye gitti. kıraathane...Türkiye'nin gerçeklerini posta gazetesinden, gençlerin cinsel sorunlarını haydar babadan, aldatılan kadınların hikayesini oya abladan, sporun gerçeklerini fanatik gazetesinden, hayatın gerçeklerini ise birbirlerinden öğrenen yaşlı, küçülmüş de büyümüş, sevimli güruhun yerleşkesi.
İstanbul'da okulun arkasında -ben, sefa, fatih, ve BÜLENT ile beraber- keşfettiğimiz bu tarz bir kahvede geçen diyalog: (Tay TV yayında, ve at yarış sonuçları ve yarışan atlar hakkında bir özet geçilmekte)
Spiker: üçüncü koşunun favorilerinden "rafetelroman", yarışta sonuncu gelerek bahissever fanatiklerini hayal kırıklığını uğratıyor.
Amca: -yanındaki amcaya dönerek- lan rafetelroman şarkıcı değilmiydi?


*bonus quote: There will always be something to ruin our lives, it all depends on what or which finds us first. We are always ripe and ready to be taken. C.B

0 ÇemkireN :

Archive

  • 12 (4)
  • 1 (3)
  • 2 (10)
  • 3 (2)
  • 4 (1)